Peygamberlik Makamı ve İmamet - Aysen YALÇIN
- Aysen YALÇIN
- 10 Ağu
- 1 dakikada okunur

Bismillâhirrahmânirrahîm.
Peygamberlik Makâmı ve İmamet.
Peygamberlik makâmı kendi yerinde ayrı bir makamdır, imametlik makamı da kendi yerinde ayrı bir makamdır.Fakat ikisi aynı zamanda bir bütünü tamamlayıcıdır.Maide Suresi’nin 3. ayetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor:“(Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim.)”
Dini anlamak için hem zâhir hem de bâtın ilmine ihtiyaç vardır.Her insan bunu bilmediği için bir yol göstericiye, bir açıklayıcıya ihtiyaç vardır.Peygamber (s.a.v.) hayatta iken bunu kendisi yapıyordu.Peki, onun vefatından sonra Allah(c.c.) insanları başı boş mu bıraktı?Tabiî ki hayır.İmam, Rabbimizin seçtiği ve kendisine zâhir ve bâtın ilmini verdiği kişidir.Eğer imam olmasa insanlar zâhiren dini uygular, taklidi imanla kalır ve hedefe ulaşmaz.
Peygamber güneş gibidir, ışığı her yeri aydınlatır.İmam ay gibidir, güneşin ışığını insana yansıtır.İnsanın gafleti gece gibidir; onu aydınlatan aydır.İnsan kendi gafletinden uyanınca hakkı anlar.
Peygamberlik makamının bâtını ancak imam tarafından derk edilir ve bilinir.Ehlibeytin bütün halleri zâhir ve bâtın olsun, Kur’an’ın açığa çıkmış halidir.Onları takip eden hakikate ulaşır. Onun için Rabbimiz ehlibeyti sevmemizi emretmiştir.
Bizim kurtuluşa kavuşmamız için onlar vesiledir ve bizim için çok büyük nimettir. Ve bundan sorulacağız.Rabbim bizi onların yolundan ayırmasın.
Aysen Yalçın
Rabbim Ehlibeytin yolundan ayırmasın
Yazdığınız yazıların devamı bekleriz