top of page

Aleviler Namaz Kılmak Zorundamı? - Fahrettin ALTAN

Fahrettin ALTAN
Fahrettin ALTAN

Aleviler Namaz Kılmak Zorunda Mı?

Bu soruya cevap vermeden önce Alevi sözcüğünün ne anlama geldiğini açıklayalım; eskiden beri Hz. Ali'nin (a.s) soyundan gelen seyyitlere Alevî denilmiştir. Nitekim İmam Hasan'ın (a.s) soyundan gelenlere Hasenî, İmam Hüseyin'in (a.s) soyundan gelenlere Hüseynî, İmam Musa Kazım'ın (a.s) soyundan gelenlere Musavî, İmam Rıza'nın soyundan gelenlere de Razavî demişlerdir. Şimdi de onların soyundan gelen seyyidlere öyle diyorlar. Daha sonra zamanla Hz. Ali'nin (a.s) taraftarları ve takipçilerine de Alevî denilmiştir. Hz. Ali'nin döneminde onun taraftarlarına ve takipçilerine genellikle Şia deniliyordu. Selman, Ebuzer ve Mikdat gibi sahabeler geldiklerinde Ali'nin Şiası yani taraftarı, takipçisi geldi diyorlardı.

Şia terimi, Hz. Resulullah (s.a.a)'in kendi zamanında Hz. Ali'nin (a.s) takipçilerine verilen isimdir. Şia ismini Hz. Ali (a.s)'ın takipçilerine veren, bizzat Resulullah'ın (s.a.a) kendisidir. Hz. Peygamber'in kendisi Hz. Ali'nin taraftar ve takipçilerini, "Şia", "Naci" ve "Kurtuluşa erenler" olarak adlandırmıştır.

Hilyet'ul-Evliya!da İbn-i Abbas'tan şöyle naklediyor: "Beyyine" suresinin sekizinci ayeti, yani "İnnellezine âmenu ve amil'us-salihati ulâike hum hayr'ul-beriyyeti..." (İman edip salih amellerde bulunanlar ise, işte onlar da yaratılmış olanların en hayırlılarıdır…) nazil olduğunda Resulullah (s.a.a) Ali b. Ebi Talib'e hitaben şöyle buyurdular:

"Ya Ali! "Hayr'ül-berriye'den (yaratılmışların en hayırlılarından) maksat sen ve senin şialarındır. Kıyamet günü sen ve şiaların, Allah'ın sizden sizin de Allah'tan razı ve hoşnut olduğunuz halde gelirsiniz."

Bu konuda birçok hadis nakledilmiştir, isteyenler konuyla ilgili kitaplara başvurabilirler.

Şimdi sorumuza dönelim; Acaba Aleviler namaz kılmak zorunda mıdır?

Cevap: Evet, ben Aleviyim diyen namaz kılmak zorundadır. Zira Alevilerin İmamı olan Hz. Ali (a.s) ve onun tertemiz Ehlibeyti (a.s) olan İmamlar namaz kılmış ve namaz kılmayı da önemle vurgulamışlardır. Kur'an'da namazla ilgili birçok ayetler vardır. Başta Hz. Ali (a.s) olmak üzere Ehlibeyt İmamları (a.s) Kur'an'ı bizzat kendileri okuyor, onu okutuyor ve ona göre de amel ediyorlardı. Onlar hiçbir zaman Kur'an'ın emri dışına çıkmamışlardır, Kur'an'ın emirlerini uygulamak yolunda can ve mallarından geçmişlerdir. İmamların siresine baktığımızda onların Kur'an'a ne kadar önem verdiklerini çok iyi görebiliyoruz, hatta bizlere her gün Kuran'dan elli bir ayet okuyun diye tavsiyede bulunmuşlardır.

Bazı garazlı veya cahil insanlar namaz Arapçada salat olarak geçer, salatın manası da duadır, dolayısıyla namaz diye bir şey yoktur diyorlar. Bunlara cevap olarak şöyle deriz:

Bazı lafız ve sözcüklerin hem lugat, hem de ıstılah manaları vardır. Istılah anlamını taşıyan yerlerde lugat anlamı getirilirse, tamamiyle yanlış ve çarpıtma olur. Öreneğin, "hac" luğatta; kasıt manasınadır ama ıstılahta (şeriatta), Allah rızası için O'nun evini (Kabe'yi) ziyaret etmek ve gereken amelleri yapmaktır. "Savm" (oruç) da lugatta; bir işten kendini tutmaktır ama ıstılahta; belli vakitlerde sabah ezanından akşam ezanına kadar yemek ve içmekten ve cinsi münasebetten uzak durmaktır. "Zekat" da lugatta; temizlik, fazlalık manasınadır ama ıstılahta; kişinin kendi malından Allah yolunda gereken yerlere infak ettiği muayyen miktarda bir maldır. Söz konusu olan "Salat" da lugatta; dua, rahmet vs. manalara gelebilir ama ıstılahta; belli vakitlerde Allah rızası için kılınan namazdır.

İşte bundan dolayı bazı lafız ve sözcükleri lugat manasına yorumlamak yanlış ve saptırma olur. Kalplerinde hastalık olanlar, işlerine gelmediğinden kelimenin ıstılah manasını değil lugat manasını alarak cahil olan insanları saptırmak isterler. Allah (c.c) bütün müslümanları onların şerrinden korusun.

Mesaj 26 Nis 2008, 18:35

Fahrettin ALTAN

Yorumlar


© 2025 Sahib-ez Zaman Media'ya Tüm Hakları Saklıdır 

bottom of page